Ak Parti Elazığ Milletvekili Metin Bulut Gündemi Değerlendirdi

Ak Parti Elazığ Milletvekili Metin Bulut ile yapılan röportaj şöyle ;''

Gazete: Son günlerde yaşanılan terör olayları ve operasyonlar çözüm sürecinin bittiği yorumlarını doğurdu. Çözüm süreci, çatışmasızlık ortamı sizce de bitti mi?

Metin Bulut: Bir defa çözmek üzere elimizden gelen her şeyi yaptığımız ve taşın altına değil elimizi tüm bedenimizi koyduğumuz bu sürecin müsebbibi bizler değiliz. Bu sorunu bizler ortaya çıkarmadık. Ak Parti bu süreci tabir yerindeyse kucağında buldu. Kendisinden önceki iktidarların yaptığı gibi bu sorunu görmezlikten gelmedi. Bu kanın durması için çözüm dedi. Bu ülkede bu kandan beslenmeyen tek siyasi organizasyon Ak Partidir. Bizler iktidar olduğumuz ilk zamandan bu güne bu sorun ve bu kan bitsin, analar ağlamasın, istikrar olsun, kardeşlik olsun bu sorun Türkiye aleyhine kullanılmasın diye elimizden gelenin fazlasını yaptık. Yapmaya da devam ediyoruz-edeceğiz de. Kamuoyunun malumudur ki, bu sorunu çözmek için başta temel muhatap Kürt Halkıyla ve her kesimle, kanaat önderleriyle içerde ve dışarda temaslarımız oldu. Bu sorunun bir tarafı olan silahlı terör örgütünün siyasi kanadıyla da temaslar oldu. Bu temaslar sayesinde çatışmalar durdu. Bizlerle başlayan bu süreç böylelikle bir devlet politikasına dönüştü. Bu gün bu süreç üzerinden Ak Partiyi eleştirenler devleti eleştirdiklerini fark etmek zorundadır.
 

Gazete: Urfa- Suruç patlamasından sonra süreç tersine dönmeye başladı galiba. Askerimize, polisimize yapılan saldırılar ve şehir yağmalamaları bu geriye gidişi doğruluyor gibi. Bölgede operasyonlar var. Çözüm süreci bitti mi?
 

Metin Bulut: Çözüm süreci başlarken partimiz ve ilgili kurullar bu sürecin seyrini çok güzel özetleyen bir ifade kullanmışlardı: “Çözüm süreci için uzun ince bir yol demişlerdi.” Bu yolda engellemeler, tuzaklar olacak, şahıslarımıza yönelik saldırılar olacak ve belki de yıllar sürecek ama biz yılmayacağız sabırla ve kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz demişlerdi. Nitekim bu sürecin kurucu mimarı “Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan” bu sorunun çözülmesi için kefenimi giydim diyerek her türlü riski üstüne aldığını beyan etmiştir. Başbakanımız Sn. Ahmet Davutoğlu analar ağlamasın, çocukların gençlerin ayaklarına batacak diken bizlerin ayağına batsın kabilinden sayısız açıklaması var. Bu isimler ve bu kadrolar bu makamlarda olduğu sürece bu süreç devam edecektir. Çözüm sürecinde, bizlerin içerde ve dışarda birçok muhatabı var. Terör örgütünün uzantısı olanlar muhataplarımızdan sadece bazıları. Kaldı ki bizim esas muhatabımız milletimizin olmazsa olmaz parçası Kürt Halkının kendisidir. Ve bu sürecin tek hamisi devletin bizzat kendisidir.
 

Gazete: Çatışmalar ve terör eylemleri yeniden başladı sizce bu işin sonu nereye varır?

Metin Bulut: 6-8 Ekim Kobani olaylarıyla birlikte terör örgütü PKK ortalığı bir siyasinin direktifiyle kan gölüne çevirmek istedi. Kısmen de başardı bunu. Bu olay terör örgütünün mantalitesini anlamak açısından önemlidir. Şiddetten beslenen bu örgütün siyasi ve dağ kadrolarının bir birinden farklı tavır ve demeçleri örgüt içi iktidar kavgasına işaret ediyor. Türkiye’de sadece bu terör örgütü yok. Neredeyse alfabede örgüt isminde kullanılmadık harf kalmadı. Bunların bir kısmı metropollerde etkin. Şehir olaylarını yönetiyor. Bir de Suriye’deki iç karışıklıktan faydalanıp kaynağı belirsiz merkezlerce büyütülen nerde ne yapacağı belli olmayan DAİŞ adlı vahşi bir örgütte var karşımızda. Suruç’ta 32 vatandaşımızı öldürdükleri eylemin tarzından da anlaşılacağı gibi hiçbir hukuk ve ilke tanımayan bir örgütle karşı karşıyayız. Tüm bunlara karşı ödünsüz, kararlı ve haklı mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz.
 

Gazete: Devlet harekete geçti ve operasyonlar başladı. Şehirlerde hatta sınır dışında operasyonlar var. Sizce bu daha ne kadar sürer?

Metin Bulut: Terör devam ettikçe devlet en doğal hakkını kullanmaya devam edecektir. Toplumun hakkı ve huzuru ancak bu yollarla teminat altına alınabilir. Son olaylarda şehitlerimiz var. Askerlerimiz, polislerimiz haince saldırılarla şehit oldular. Rabbim şehitlerimize rahmetiyle muamele etsin, gazilerimize de acil şifalar versin. Onların hatıraları bizim bu yolda kılavuzumuzdur. Onların hatıratı yolumuzu aydınlatıyor. Aileleri ve yakınları bizlerin emanetleridir. Biz emanete hakkıyla riayet edenleriz. Emanetleri yerde kalmayacağı gibi, kanları da yerde kalmayacaktır. Son sözüm bu sürecin nereye kadar süreceğini özetliyor aslında! Bir de unutulmamalıdır ki, bu ülkede ve bu bölgede hiç kimse hiçbir yapı devletimizden daha güçlü değildir!