9 yıl önce
TEMİZER, Anneler Günü nedeniyle MHP Kadın Kolları İl Başkanlığının düzenlediği programa da katıldı. Ülkücü Şehit Sabahattin GÜLER’in ablasına ve Şehit Polis Fatih CELAYİR ile Şehit Piyade Er Mehmet AĞGEDİK’in annelerine YILIN ANNESİ plaketlerinin verildiği programda bir konuşma yapan Yavuz TEMİZER, “Bunlar Elazığ’ın anasını ağlattı” dedi. “Bu şehir sizlerin ciğerparesidir. Bir ana nasıl ki her durumda evladına sahip çıkarsa, sizlerin de Elazığ’ın anneleri olarak bu şehre sahip çıkmanız gerekir. Bu şehir yıllardır horlandı, ötelendi, terk edildi, sahipsiz bırakıldı. Bunu da hayırsız evlatlar yaptı. Beş parmağın beşi bir olmuyor tabi. Hayırsız evlat çıktı bunlar. Artık hayırlı evlatların işbaşına gelmesi gerekiyor.” diyerek annelere seslenen Yavuz TEMİZER, “Evin idaresine kimin geçeceğine siz anneler karar vereceksiniz. Bu şehirde derin bir temizliğe ihtiyaç var. Temizlik denince tabi kadın eli değmeden olmaz, anne gözetimi olmadan da olmaz temizlik. Madem bu şehir sizin çocuğunuz, madem bu şehir sizin evladınız, artık bu olaya el koymanız gerekir.” şeklinde konuştu.
Yavuz TEMİZER’İN konuşmasının tam metni şöyle:
Değerli hanımefendiler;
Değerli annelerim, ablalarım, kardeşlerim, arkadaşlarım;
Gününüz kutlu olsun.
Çok kıymetli şehit annelerimiz var aramızda. Başımızın tacıdır onlar. Kabul buyururlarsa bir evlatları olarak hepsinin ellerinden öpüyorum. Rabbim onları ve bizleri şehitlerimizle hamd sancağının altında buluştursun.
Öncelikle şunu belirteyim ki, bizim anlayışımızda değerlerimizi günlere bölmek yoktur. Evladın anaya karşı görev ve sorumlulukları da, anaların kıymet ve değerleri de bir bahar pazarına sıkıştırılamaz. Anneler Gününü bir yıllık ihmallerin telafisi olarak görmek doğru değil. “Cennet anaların ayakları altındadır” diye buyuruyor Peygamber Efendimiz (s.a.v). Cennet bir günlük olmadığına göre annelerin kıymetini bilmek de bir günlük olmamalı. Yine biliyorsunuz İsra Suresi 23. Ayette şöyle buyruluyor mealen: Rabbin, O'ndan başkasına kulluk etmemenizi ve anne babaya iyilikle davranmayı emretti. Şayet onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlılığa ulaşırsa, onlara "Öf" bile deme ve onları azarlama; onlara güzel söz söyle.
Değerli hanımefendiler,
Biz dinimizin, Müslümanlığımızın gereği olarak annemize iyilikle davranmak zorunda olduğumuz gibi; töremizin, Türklüğümüzün gereği olarak da böyle davranmak zorundayız. Biz tarih boyunca uğruna can verecek kadar aziz bildiğimiz vatanımızı “ana” diyerek övmüşüz, “ana vatan”. Bu meselede, hiçbirimizin bir başkasına öğretebileceği bir şey yok aslında. Annenin önemini, değerini, kıymetini her canlı varlık bilir.
Yılın bir günü anneler günü olarak kutlansa da anneler için yılın her günü çocuklar günüdür. Bunu hepimiz biliriz, hissederiz. Bugün burada toplanmamızın temelinde de aslında bu duygu var. Sizler bu şehrin annelerisiniz. Bu güzel, bu aziz şehrin çocukları sizin çocuklarınızdır. Bu şehir sizlerin ciğerparesidir. Bir ana nasıl ki her durumda evladına sahip çıkarsa, sizlerin de Elazığ’ın anneleri olarak bu şehre sahip çıkmanız gerekir. Bu şehir yıllardır horlandı, ötelendi, terk edildi, sahipsiz bırakıldı. Bunu da hayırsız evlatlar yaptı. Beş parmağın beşi bir olmuyor tabi. Hayırsız evlat çıktı bunlar. Artık hayırlı evlatların işbaşına gelmesi gerekiyor. Evin idaresine kimin geçeceğine de siz anneler karar vereceksiniz. Bu şehirde derin bir temizliğe ihtiyaç var. Temizlik denince tabi kadın eli değmeden olmaz. Anne gözetimi olmadan da olmaz temizlik. Madem bu şehir sizin çocuğunuz, madem bu şehir sizin evladınız, artık bu olaya el koymanız gerekir. Evladını sahipsiz bırakmak annelerin aklından bile geçmez, geçmiyordur.
Bizler bu şehrin evlatları olarak; sizlerin evladı olarak bu göreve talibiz işte. Şehrimize sahip çıkmak; yavrularımıza bozulmamış, kirlenmemiş bir Elazığ bırakmak hepimizin boynunun borcu. Memleketin durumunu görüyorsunuz. Vatana sahip çıkmak için yavrularını, kuzularını şehit verdi analarımız. Onları şehit edenlerin partisi şimdi Elazığ’da vekil çıkarmaktan bahsediyor. Bu tablo böyle devam ederse yarın çocuklarımız Gazi Caddesinde dolaşamayacak. Buna göz yumamayız. Şurada bir aydan az bir zaman kaldı. Biz aday arkadaşlarımızla koşturuyoruz, gayret ediyoruz. Ama sadece adayların çalışması yeterli olmaz. Esnafı, işyerlerini, kamu kurumlarını bizler geziyoruz; evleri de sizler. Birinci parti olmak, farklı bir netice almak istiyoruz. Sizin desteğinize, gayretinize şiddetle ihtiyacımız var. Çalıştığınızı biliyoruz, görüyoruz. Allah razı olsun hepinizden. Seçime kadar çalınmamış kapı kalmazsa buradan çok farklı bir netice alacağımızı sizler de biliyorsunuz. Bu ümitle, bu gayretle devam edeceğiz. Gidebildiğimiz yere gideceğiz, gidemediklerimize telefonla, mesajla ulaşacağız. Sadece komşularımıza değil, eski komşularımıza, arkadaşlarımıza da ulaşacağız. Her birinden Allah rızası için bu seferlik oy isteyeceğiz. Bir oy bir oydur diyoruz. Asla rehavete kapılmıyoruz. Elazığ şafak sayıyor biliyorsunuz. Şafak 27…
Seçim beyannamemizde kadınlarımıza dönük çok önemli taahhütler var biliyorsunuz. Bunlardan bazılarını sizlerle paylaşmak istiyorum:
Kadın istihdamını yaygınlaştıracağız.
Kadınlara sigortalılık öncesi doğumlar için doğum borçlanma hakkı getireceğiz.
Aile birliğinin korunması amacıyla çalışan eşlerin aynı il içinde görev yapmalarını tesis edeceğiz.
Girişimci kadınlara yüzde ellisi hibe olmak üzere finans desteği vereceğiz.
Kadınlara yönelik şiddet ve ayrımcılıkla kararlı şekilde mücadele edeceğiz. Şiddete maruz kalan kadınlara adli yardım desteği sağlayacağız, bu çerçevedeki davaları zaman aşımından ve mahkeme harç ve masraflarından muaf tutacağız.
Bunlar birilerinin boş vaatleri gibi değil. Bunlar, verilmiş birer söz. Devlet sözü bunlar. Bunları tek tek gerçekleştireceğiz Allah’ın izniyle.
Değerli Hanımefendiler;
Elazığ’da da Türkiye’de alacağımız başarılı sonuç sizin eseriniz olacak.
Şimdiden hayırlı olsun.
Şimdiden mübarek olsun.
Anneler gününüzü kutluyorum tekrar.
Gayretiniz desteğiniz için hepinize şükranlarımı sunuyorum.
Sağ olun, var olun.