Bu Topraklarda Kan Akmaması İçin, Anaların Ağlamaması İçin Mücadele Edeceğiz

Ak Parti Elazığ Milletvekili Adayı Prof. Dr. Serpil Bulut, Salıbaba Mahallesi’nde il teşkilatı tarafından düzenlenen mahalle mitinginde coşkulu bir kalabalığa hitaben yaptığı konuşmada, çözüm süreciyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Bu topraklarda yıllarca farklı etnik kökenlerin birlikte yaşadığına ve dünyaya hükmettiğine dikkat çeken Bulut, Ak Parti iktidarı döneminde atılan adımlar sayesinde bu durumun yeniden oluşmaya başladığını kaydetti.

Salıbaba Mahallesi’nin kendisi için ayrı bir önemi olduğunun altını çizen Bulut sözlerini şöyle sürdürdü: “Ben evlatlarıma sevgiyi burada öğrettim. Ben evlatlarımı burada büyüttüm. Ben sevgiyi burada öğrettim onlara. Muhabbeti, karşılıksız muhabbeti burada öğrettim çocuklarıma. Kardeşin kardeşe düşman olmayacağını burada öğrendiler benim çocuklarım. Kardeşin kardeşe kurşun sımayacağını burada öğrendiler. Kürdün benim öz kardeşim olduğunu benim öz kardeşim olduğunu burada öğrendiler. Kendi öz kardeşi olduğunu burada öğrendiler. İnsanlığı burada öğrendiler. Bizim kavgayla işimiz yok. Biz muhabbet için geldik, biz sevgi için geldik, birlik ve beraberlik için geldik. Bu yola baş koyduk hiç kimse bizi bu yoldan çeviremez. Hepimizin kardeş olduğunu anlatmaya geldik”

“BU TOPRAKLARDA KAN AKMASIN, ANALAR AĞLAMASIN”

2002 yılında demokratikleşme için yola çıktıklarını anlatan Bulut konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Demokratikleşme demek özgürlük demek, barış demek hak demek hukuk demek, daha mutlu yaşamak demek, daha huzurlu yaşamak demek. Daha mutlu değil miyiz artık, analar daha mutlu değil mi, anaların gözyaşı dinmedi mi? Biz 2002 yılında demokratikleşme ve çözüm süreci için çıktık yola. Kardeşi kardeşe tekrar dost yapacağız dedik. Farklı etnik gruplar arasındaki kardeşlik köprülerini yeniden kuracağız dedik ve nitekim kurmadık mı? Sizin temsilciniz benim ben. Ben kürdüm, ben zazayım, ben suniyim, ben aleviyim, ben Salıbaba’yım ben Mornik’im. Kardeşlerim bacılarım unutmayın. 2002 öncesinde hapishanelerdeki yakınlarınızla kendi dilinizde konuşabiliyor muydunuz? Hayır, çünkü yasaktı. İşte o yasağı Ak Parti iktidarı kaldırdı, biz kaldırdık. İstediğiniz dilde, istediğiniz lehçede konuşmanın önündeki engeli biz kaldırmadık mı? Şimdi çocuklarınıza artık kendi kültürünüzün ismini verebiliyorsunuz. İşte bu Ak Parti iktidarıyla hayata geçti. Bugün yaşadığımız köylere mahallelere istediğiniz ismi verebiliyorsunuz. Kimin sayesinde oldu bunlar tabiî ki Ak Parti sayesinde. Onlar konuşur biz yaparız. Bugün biz Türkiye Cumhuriyeti’nin üniversitelerinde Kürtçeyi Zazacayı dil olarak okutulmak üzere enstitüler merkezler kurduk. Şimdi karşımıza çıkmışlar milliyetçilik, devletçilik, ulusalcılık hesabı yapıyorlar. Biz Ak Parti olarak hem kürdün hem Türkün milliyetçisiyiz Allah’ın izniyle. "Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu'nun dediği gibi biz dağıtan değil toparlayanız, yıkan değil yapanız. Hiç kimse buna engel olamaz. Biz bu topraklar üzerinde farklı etnik kökenlerden oluşmuş zenginlikleriyle beraber dünyaya baş kaldırmış bir devletiz.Taksim Meydanı’nı Mısır’daki Tahrir Meydanı yapmak istediler. İstediler ki o Rabia’nın sembolü olan Esma’lar Taksim’de şehit olsun. Biz buna müsaade etmeyiz. O Siyonistlerin uşakları istediler ki Taksim, Tahrir Meydanı olsun. İstediler ki Recep Tayyip Erdoğan bugün Mursi’nin yerinde olsun.

Recep Tayyip Erdoğan giydi Ak kefenini, biz de giydik. Biz bu ülke üzerinde hiçbir vesayeti kabul etmeyeceğiz. Önümüzdeki süreçte Kürdüyle, Türküyle Zazasıyla, Alevisiyle kardeşçe yaşamaya devam edeceğiz. Hiç kimse buna engel olamaz. Biz bu topraklar üzerinde kan akmaması için, anaların gözlerinden yaş akmaması için ve hiçbir yerde kardeşin kardeşi vurmaması için mücadeleye devam edeceğiz. Korkmak yok yola devam Allah’ın izniyle. Ben gösterdiğiniz ilgi ve alakadan dolayı tüm vatandaşlarıma teşekkür ediyor, 7 Haziran seçimlerinin Elazığ’a ve Türkiye’ye hayırlı olmasını temenni ediyorum”