9 yıl önce
Aydemir, dünyada önemle takip edilen ve uluslararası olarak çok önemli isimlerin makalelerinin yer aldığı “RadioTelevision Hong Kong, MEDIA DIGEST” de yayınlanan makalesinde Türkiye’deki kamu hizmeti yayıncılığı ve özel yayıncılıkla ilgili gelişmeler ve tartışmaları anlattı.
Aydemir, makalesindeTürkiye’de radyo-televizyon medyasının etkisi açısından son derece önemli bir konumda olduğu, kamu yayıncılığının uzun bir geçmişe sahip olduğu ve özel radyo-televizyon kuruluşlarındaki sayısal artışın, siyasi hedefler ve ekonomik amaçlarla iç içe yaşadığını belirtti.
İletişim Uzmanı Aydemir,Türkiye’de kamu ve özel radyo-televizyon yayıncılığının demokratikleşmeye olan etkisinin tüm toplum tarafından sorgulandığını buna karşın Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinin Türk medya sektörü için önemli düzenlemeler getirdiğini ifade etti.
Aydemir, TRT’nin Türkiye ile ilgili olumsuz algıların giderilmesinde, kültürel, dini ve değer yargılarının ifade edilmesinde ve pozitif bir görüntü oluşturulmasında kullanıldığını dile getirdi.Özellikle TRT-6’nınarka planda Terör Örgütü PKK’nın propaganda savaşına karşılık olarak kullanıldığını, demokratik bir Türkiye’nin varlığıyla ilgili önemli mesajlar sunduğunu, Türkiye’nin Kürtlerle stratejik iletişiminde önemli bir araç olduğunu,Türkiye’nin iç ve dış politikaları için bilgiyi etkin kullanacağı ve proaktif davranacağı önemli bir özgürlük-güvenlik dengesi uygulaması olarak hizmet edeceğini söyledi.
Aydemir, medya kuruluşlarına önemli eleştirilerde getirdi: “Türkiye’de radyo-televizyon yayıncılığı bilgili bir toplum oluşturulmasına etki etmemektedir. Özellikle Türkiye’de özel radyo-televizyon medyasının çoğu insanları şiddete, teröre, etnik ayrımcılığa sevk eden; halkı sınıf, ırk, dil, din, mezhep ve bölge farkına göre düşmanlığa tahrik eden yayınlar yaparak Türkiye’de belirtilen genel yayın ilkeleri hiçe sayılmakta ve yayıncılık çıkarlara alet edilmektedir. Demokratik gruplar arasında fırsat eşitliğini sağlamayan Türk radyo-televizyon medyası Avrupa Birliği üyelik sürecinde yaşanan ilerlemeye rağmen ifade ve basın özgürlüğünü insan hakları savunucusu olarak uygulamaktan ziyade ya hükümeti desteklemek için ya da muhalefet yapmak için kullanmaktadır. Yani demokrasi yanlısı toplumun çıkarlarını düşünen bir tarafsızlık, kesinlikle söz konusu değildir.”
Elazığ