Türkiye'nin en büyük şirketi belli oldu

Lokum; şeker, nişasta, su ve türüne göre kurutulmuş meyve ya da kuruyemiş gibi farklı malzemeler kullanılarak hazırlanır. Jel kıvamında olan bu meşhur Türk tatlısına gülsuyu ya da limonla verilen karakteristik tadın korunması için genellikle lokum, küp küp parçalara ayrıldıktan sonra pudra şekeri ya da hindistancevizi ile kaplanır. Lokuma en çok yakışan kuruyemişler; antep fıstığı, ceviz ve fındıktır.

Lokumun Tarihçesi

Lokumun ilk olarak ne zaman üretildiği ile ilgili farklı görüşler mevcut. Ancak lokumun tarihinin Anadolu’ya, Osmanlı İmparatorluğu zamanına kadar uzandığı kesindir. Öyle ki, tüm dünyada ‘Turkish Delight’ ismiyle anılan lokum, Osmanlıcada ‘rahat ul-hulküm’ olarak adlandırılmıştır. Bu kelimenin Türkçedeki karşılığı ise ‘boğaz rahatlatan’dır. Yaygın bir düşünceye göre lokum 15. yüzyıldan beri bilinmektedir. Ancak 17. yüzyılda Hacı Bekir Efendi’nin kendi şekerleme dükkanında lokum üretmeye başlamasıyla bu denli tanınmış ve sevilmiştir. Sultan I. Abdülhamit döneminde bugünün Afyonkarahisar bölgesinden İstanbul’a gelen Hacı Bekir Efendi, işlemeli mendillerin içine koyduğu lokumları güzel kadınlara vererek bunu bir kur yapma şekli olarak da yaygınlaştırmıştır. O dönemin edebiyat eserlerine bakıldığında lokuma yüklenen bu derin manaları rahatlıkla görebiliriz. Lokum önceleri pekmez, bal ve unla denenmiş daha sonra ‘kale şekeri’ olarak adlandırılan rafine şeker ile hazırlanmıştır. Hacı Bekir Efendi de lokumun tadını güzelleştirmek için kendi dükkanında farklı malzemeler kullanmayı denemiştir. 1777’de açılan ve lokumla özdeşleşen bu şekerleme dükkanı hala günümüzde aynı isimle faaliyet göstermektedir.

Lokumun Avrupa’da tanınması 18. yüzyılda İngiliz bir gezginin kendi ülkesine lokum götürmesiyle başlamıştır. O tarihte aristokratlar tarafından pek sevilen lokum, kısa süre içinde ticaret gemileri ile tüm Avrupa’ya yayılmıştır. Lokum; Yunanistan, Bulgaristan, Romanya gibi Balkan ülkelerinde, İngiltere, Brezilya, Kuzey Amerika, İran ve Orta Doğu mutfaklarında popülaritesini hiç kaybetmeyen tatlılardan biridir. Günümüzde Nestle’nin Kanada’da ‘Big Turk’ ismiyle satışa sunduğu lokum oldukça popülerdir. Ünlü ressam Pablo Picasso’nun resim yapmaya başlamadan önce lokum yediğinde daha iyi konsantre olduğunu söylemesi, Winston Churchill ve Napolyon'un en sevdiği tatlının Antep fıstıklı lokum olması, lokumla ilgili tarihten bugüne kayıtlara geçmiş gerçeklerdir.

Lokumun Faydaları Nelerdir?

Lokum, içerdiği nişasta ve şekerle tam bir enerji deposudur. Bu haliyle lokum, vücudun yapı taşlarından biri olan karbonhidratlar grubundadır. Lokum da karbonhidrat olan tüm besinler gibi tüketildikten sonra kısa bir süre içinde yakılır. Fakat buradaki önemli nokta, vücudun harcayamayacağı kadar fazla miktarda lokum tüketmemektir. Bildiğiniz gibi sindirilemeyen ya da enerji olarak kullanılmayan karbonhidratlar karaciğerde yağ olarak depolanır. Bu da sağlıksız bir şekilde kilo almanıza neden olur. Ancak miktarına dikkat edildiği sürece lokum tüketmek oldukça faydalıdır. Lokum gibi karbonhidratlarla kırmızı et gibi proteinleri karşılaştırdığımızda karbonhidratların sanıldığı kadar tehlikeli olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Şöyle ki; proteinli besinler vücutta yakılıp kas oluşumunu desteklerken, protein enerjiye dönüştürüldüğü sırada kreatinin, üre ve ürik asit gibi maddeler atık olarak vücutta birikir. Bu maddeler kan değerleri içinde karaciğer ve böbrek fonksiyonlarını yükseltir. İdrarla atılamayan bu atık maddelerin kanda birikmesi karaciğer ve böbreklerin görevlerini yerine getirmekte güçlük çektiğinin göstergesidir.

Lokum doktorların böbrek hastalarına önerdiği harika bir besindir. Özellikle vanilyalı ve kakaolu lokum fazla kalori almadan bahsettiğimiz atık maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasına yardımcı olur. Bununla birlikte, lokum eski zamanlardan beri yara ve çıbanları iyileştirmek için kullanılmaktadır. Bunun ne ölçüde sağlıklı olduğu konusunda şüpheye düşmeniz normal. Ancak ‘eski toprak’ diye tabir ettiğimiz büyüklerimiz alternatif olarak hala bu tarz uygulamalara devam etmektedir. Kültürümüzde bayramların vazgeçilmez ikramı olan lokum, Türk kahvesiyle birlikte de servis edilir. Lokum kararında tüketildiği sürece sağlıklı ve besleyici bir tatlıdır. Aşırıya kaçıldığında kilo almanıza neden olabileceğinden tüketilen lokum miktarına dikkat etmeniz gerektiğinin altını çizelim. Son olarak, lokumun vücuda verebileceği zararlara da değinelim. Açık şekilde satılan lokumları tüketmek sağlığınızı ciddi anlamda tehdit edebilir. Bayat ve uygun fiyatlı gözüken, içerisinde ne olduğunu bilmediğiniz lokumları satın almak mide sağlığınızı bozacaktır. Sağlık açısından hiçbir faydası bulunmayan, aksine yapay tatlandırıcılar kullanılarak üretilmiş bu ‘hesaplı’ dediğimiz lokumlar, başta mide ağrısı olmak üzere, bulantı, yanma hissi, mide sancıları gibi şikayetlere neden olabilir. Bu nedenle lokum tüketirken güvendiğiniz marka ve üreticilerden alışveriş yapmanızda fayda var.

Lokumun Besin Değerleri

1 adet 9 gramlık orta boy sade lokum 32 kaloridir. 2 adet lokum tüketmek orta boy bir meyvenin 1,5 katı kadar kalori almak demektir. Lokumun içine konulan Antep fıstığı ya da ceviz gibi malzemeler kalori değerini arttırsa da daha fazla enerji verir. Beslenme uzmanlarına göre 41 gramlık 3 adet lokum 1 porsiyon olarak kabul edilmektedir. İşte tadı dillere destan Türk lokumunun besin değerleri: 100 gram lokum                            1 adet sade lokum            

• Karbonhidrat:   89,28 gr                  8,04 gr
• Protein:             0,12 gr                    0,01 gr
• Yağ:                  0,19 gr                     0,02 gr
• Lif:                    0 gr                         0 gr
• Kolesterol:        0 mg                        0 mg
• Potasyum:        19 mg                       1.71 mg
• Kalsiyum:         5 mg                        0,45 mg
• Demir:              0,1 mg                      0,01 mg

(mynet)